OYUN HAKKINDA
Adı:Lord of The Rings Retrun of The King
Boyutu:288 mb
Rar Pass:
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Crack:Gerekmez
ARKADAŞLAR BU BENİM EN ÖZEL PAYLAŞIMIM LÜTFEN YORUM YAPIN
OYUN İNCELEMESİ
Bu sene içinde bir efsanenin daha noktalanışına tanık olacağız. Önce Matrix Revolutions ile Matrix efsanesini sonlandırdık, şimdi sırada Yüzüklerin Efendisi var. Ama ondan önce, EA Games'in bize sunduğu, filmi konu alan Return of the King'in oyunu var.
Oyunumuz, konusunu geçen sene Ps2 için çıkıp, PC için çıkmayarak birçok PC oyuncusunu üzen ve yine benim incelediğim Two Towers'ın kaldığı yerden devam ettiriyor. Two Towers'ın son bölümü olan Helm's Deep (Miğfer Dibi) bizi bilgisayar oyunları tarihinin en güzel savaşlarından birine sokmuştu. Oyunu açtığımız gibi, firma logolarının ardından Miğfer Dibi görüntüleri karşılıyor bizi. Ve hani şu Two Towers'ın meşhur, Gandalf'ın tepeden aşağı Rohirrim ile beraber inip Uruk-Hai'leri telef ettiği sahnede film, oyuna dönüşüyor. Eğer Two Towers'ı oynadıysanız, yada daha önceki incelememi okuduysanız bunun Two Towers'da da sık sık olduğunu bilirsiniz. Neyse, lafı fazla dolandırmayayım. Gandalf'ın Gölgeyele'nin üstünden inişini de gördükten sonra, oyundaki ilk ork katliamımız başlamış oluyor.
Öncelikle belirteyim, oyunun hem Ps2, hemde PC versiyonunu suyunu çıkarana kadar oynayıp bitirdim. Ps2'deki kontroller Two Towers ile tamamen aynı. Sadece R1 tuşu action tuşu olarak atanmış, başka bir değişiklik yok. PC versiyonu için ise tabi ki klavye ve mouse ikilisi kullanılmış. Tuşlar başta biraz zor gelebiliyor (hele ki oyunu önceden Ps2'de oynadıysanız), fakat çok geçmeden ona da alışıyorsunuz, merak etmeyin. Mouse'un sol tuşu Speed, sağ tuşu Fierce attack olarak ayarlanmış. Q ile gelen saldırıları bloke edebiliyoruz. Ctrl ile fiziksel atak(tekme, omuz atma), Spacebar ile de yere düşmüş düşmanın işini bitiren killing move hareketini yapabiliyoruz. E tuşu action görevini üstlenmiş, WASD ise klasik yön tuşları görevinde her zamanki gibi. PC versiyonunda kontrollerde sizi zorlayacak ilk şey, klavyenin yanında mouse ile de adamınızı hareket ettirebilmeniz. Başta alışana kadar canınız baya bir yanabilir. Ama emin olun, alıştıktan sonra başka türlü de daha iyi olamazdı diyeceksiniz.
Bu arada aklıma gelmişken, Ps2'de oynarken çok daha büyük keyif aldım oyundan. Gerek dual-shock'un titreşimiyle atmosfere sağladığı katkı sayesinde, gerekse de Co-Op kısmının çok eğlenceli olması bana çok büyük bir keyif yaşattı.Zaten Ps2'den Co-Op kısmını, PC'den de Single Player kısmını oynadım oyunun.
Şimdi bakalım Two Towers'tan bu yana başka ne değişiklikler olmuş oyunumuzda? Grafiklerde çok büyük bir değişiklik yok, ama yine de göze çok daha güzel göründükleri şüphe götürmez bir gerçek. Animasyonlar da aynı şekilde daha bir yumuşak ve kusursuz görünüyor. (Özellikle Ps2 versiyonunda) Hatta bazı sahneler, açıkçası filmin görsel kalitesini aratmıyor. Zaten film ile oyun sahnelerini o kadar güzel harmanlamışlar ki, kendinizi filmin içine çekilmiş hissediyorsunuz. Grafikler oldukça güzel anlayacağınız. Hele bunlar bir de filmin müthiş soundtrack'i ve yine tamamen filmdeki oyuncular tarafından yapılan mükemmel seslendirmelerle birleşince ortaya çıkan atmosferi siz düşünün. Filmde kim kimi oynuyorsa, oyunda da hepsi oynadığı karakteri seslendirmiş. Üstelik kardeşlikteki bütün oyuncularında oyun ile ilgili görüşlerini bildirdikleri videolar da oyuna eklenmiş. Gerçekten de oldukça hoş bir özellik. Her oyuncu da seslendirmesinin hakkını vermiş, mesela Lair of Shelob bölümünde Frodo'nun Sam'den yardım isteyen çığlıkları, Elf'çe haykırışları mağara duvarlarında yankılanıyor. Hele bir de iyi bir ses sistemine sahipseniz, oyunun atmosferine iyice dalıp sizi yemeğe çağıran annenize elfçe yanıt vermeniz işten değil.
Two Towers'ta yönetebileceğimiz 3(Gizli karakter olan Isildur ile beraber 4) karakter vardı. Bu sayı, Return of the King ile 9'a çıkıyor. Bu 9 karakterin 3'ü gizli karakter (Merry, Pippin ve Faramir) ve ancak oyunu bitirdikten sonra oynayabiliyoruz bu karakterlerle. Aynı şekilde diğer karakterlerle de ancak kendi bölümlerinde oynayabiliyoruz. Bu bölümler 3'e ayrılmış durumda; Path of the Wizard - Gandalf, Path of the King - Aragorn, Legolas ve Gimli, Path of the Hobbits - Sam ve Frodo. Ama yine oyunu bitirdiğiniz zaman istediğiniz karakterle istediğiniz bölümü oynayabiliyorsunuz. Yanlız burada gözüme çarpan bir eksi noktayı belirteceğim. Karakterlerden bazıları her özellikleriyle birbirlerinin resmen kopyası! Sadece kaplamaları değiştirilmiş. Mesela bir Aragorn ve Faramir'e baktığınızda, yada hobbitlerden herhangi birine baktığınızda hiç olmazsa farklı hareketler ve animasyonlar bekliyorsunuz ama malesef elimizdeki sadece kaplaması değiştirilmiş bir karakter oluyor. Yine de her karakteri yüksek seviyelere çıkartmak için elinizden geleni yapacağınıza şüphem yok. Oyun oldukça sürükleyici çünkü.
Seviyelerden bahsetmişken, oyundaki en yüksek seviye sınırı 20'ye çıkarılmış. Her karakter 20.level olabiliyor artık. Ayrıca her karakter için 10 seviyelik özel combolar var. Her seviye atlayışınızda o seviyeye özgü hareketlerden, experience puanınız yettiğince satın alıyorsunuz. Daha önceki oyunu görmemiş olanların "nasıl yani?" dediğini duyar gibi oluyorum. Oyundaki experience sistemi de alışıldık RPG'lere göre biraz daha farklı. Öldürdüğünüz adam başına sabit experience almıyorsunuz. Normal öldürdüğünüz kişiler için Fair, combo yaparak öldürdükleriniz için Good, hiç darbe almadan art arda birkaç kişiyi öldürürseniz de Excellent alıyorsunuz. Excellent durumundayken darbe almadan birkaç kişiyi daha haklayabilirseniz Perfect alıyorsunuz ki, hem aldığınız hasar çok daha fazla artıyor, hemde çok daha fazla experience alıyorsunuz. Böylece bölüm sonunda aldığınız experience miktarına göre özel combo hareketlere ulaşma hakkına sahip oluyorsunuz. Hareketler Two Towers'takine benzer olsalarda hepsi az yada çok mutlaka biraz değişim geçirmişler. Ayrıca her karakterin kendine özel 10.seviye özel yetenekleri var; Legolas için Elven Bow Mastery mesela, aynı anda iki ok birden atabiliyor bu özellik sayesinde elfimiz.
Oyundaki bölümler, gerçekten oldukça güzel tasarlanmışlar ve sizi Orta Dünya atmosferine kolayca sokmayı başarıyorlar. Mesela Black Gate'de, Mordor'un Kara Kapıları'nın önünde yapılan savaşta ufukta gözüken Orodruin Dağı'ndan çıkan dumanları, gökyüzünde çakan şimşekleri görüyorsunuz. Ha, birde üzerinize doğru akan binlerce orku tabi.
Ayrıca birçok yerde de filmi aratmayan oyun içi sinematikler göreceksiniz. Pelennor Fields'ta Eowyn ve Witch King'in muhteşem kapışmasını görünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Gerçekten gördüğümde ağzım açık kaldı, bir oyunda gördüğüm en iyi sahnelerden biriydi. Yine Black Gate'de, Nazgûl'un bineklerinden inerken kılıçlarını çektikleri sinematik de oyunun en güzel sinematiklerinden biriydi. Ancak bence oyunun bir eksisi de, 3.filmden çok az görüntü olmasıydı, görüntülerin çoğu 1. ve 2.filmden alınmıştı. Sanırım bu da, New Line Cinema'nın filmdeki süprizlerin tadı kaçmasın diye kullandığı bir numara. Yine de 3.filmden birçok sahne göreceğimi umarken ağırlıklı olarak 1. ve 2.filmden görüntüler görmek biraz sinirimi bozmadı değil. Yine de elimizdeki görüntüler bile bizi filme kadar idare edecek türden görüntüler.
Oyunun son bölümü Crack of Doom'u da bitirdiğinizde gizli karakterlerin yanında gizli bölümlerde açılıyor. Bunlardan ilki Palantir of Saruman, Two Towers'taki Tower of Orthanc bölümüne oldukça benziyor ve aynı mantıkta bir bölüm. 20 katı ölmeden geçmeye, karşınıza çıkan ork, troll, örümcek ve ölüler arasından yolunuzu açmaya çalışıyorsunuz. Experience kazanmak için mükemmel bir bölüm, fakat oldukça zor olduğunu belirtmeliyim. Diğer bölüm ise Palantir of Sauron, ki bunu da açmak için ayrıca 3 karakteri level 10'un üzerine çıkartmak zorundasınız. Bu bölümdeki mantık da Palantir of Saruman'daki ile aynı, ama "birazcık" daha zor.
Zorluk demişken, bazı bölümler sizi çıldırtacak derecede anlamsızca zor. Mesela ben Paths of the Dead'de, Ölülerin Kralı'nı öldürdükten sonraki kaçışta kaçmaya çalışırken kendim de ölülere katılacaktım sinirden kafamı duvarlara vurmaktan! (Ayrıca dikkat ettim de, PC'de daha zor sanki oyun. Ps2'de bu kadar zorlanmamıştım, ama belki de Co-Op oynadığımız içindir.) Ama yine de azmedip o zorlandığınız bölümü geçmeyi başarabilirseniz mükemmel bir tatmin duygusu yaşıyorsunuz, o da tartışılmaz bir gerçek tabi...
Oyundaki save sistemi Checkpoint'lere dayanıyor. Belli Checkpoint'lere geldiğinizde oyun bir daha öldüğünüzde sizi son kaldığınız Checkpoint'ten başlatıyor. Fakat Co-Op oynarken Checkpoint sistemi yerine daha farklı bir sistem kullanmışlar. Co-Op oynarken, bir kere ölme hakkı veriliyor. Yani oyunculardan biri bir kere ölebilir, bu durumda 10saniye içinde tekrar diriliyor. Fakat oyunculardan biri bu noktadan sonra ölürse, oyun bitiyor ve bölüme en baştan başlamak zorunda kalıyorsunuz.
Oyun hakkında bu kadar bilgi sanırım sizi şimdilik idare eder. Zaten şurada 19 Aralık'a da pek birşey kalmadı. Siz şimdilik bu yazıyla idare edin, bende yeni bilgisayarıma kavuşabilirsem güzel bir RoTK Rehberi yazarım, RoTK açlığımızı hep beraber dindiririz.
Oyun hakkında son sözlerim, Ps2 sahibiyseniz çok daha büyük keyif alacağınız, ama PC sahiplerinin de kesinlikle kaçırmaması gereken bir oyun olduğudur. Hele bir de RoTK hayranıysanız, Tolkien'in yarattığı o muhteşem büyülü dünyayı monitörlerinizde görmek için bundan daha iyi bir fırsat bulamazsınız! Sizlere Blind Guardian - Lord of the Rings ile veda ederken, 19 Aralık'ta görüşmek üzere diyorum! Farewell!
Not: Bunu bilerek en sona sakladım... Oyunun sonunda maceranın henüz bitmediğini dair ufak bir not var: The Lord of the Rings Trilogy - Coming 2004
PARTLAR
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]KURULUM
1.3 partı bi klasörde toplayın
2.herhangi bir parta sağ tıkla buraya çıkarta(excrat here) basın
3.çıkan rar adlı klasördeki winrar a sağ tıkla buraya çıkart a basın(şifre istiyecek yazın)
4.ve oyunu kurun...
ekran görüntüleri
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
